ADANA-ÇUKUROVA EDEBALİ İLKOKULU

2/İ SINIFI WEB SAYFASINA HOŞ GELDİNİZ...

Üyelik Girişi
Ders Programımız
ÜYELİK

Bilim ÇOCUK
NATIONAL GEOGRAPHIC

E-Mail Kutunu Kontrol Et!

Amerika'yı Yeniden Keşfetmek

Aşağıdaki yazıyı çocuğu okula başlayan Saadet Hanım kaleme almış. Bahsetmeyi düşündüğüm bir çok konuya değinmiş. Onun sözlerine bir kulak verelim ve onun deyimiyle "Amerika'yı yeniden keşfetmemize" gerek kalmasın.

1. Sınıf Öğrenci ve Velisinin Okul & İlkokuma-Yazma & El Yazısı Maceraları

Oğlum Ömer geçen sene 1. sınıfa başladığı zamanlarda internette veli tecrübelerini araştırmaya başladım. Ama ben pek fazla birşey bulamadım. Hiç olmazsa benim tecrübelerimden faydalanılsın diye bu yazıyı yazmak istedim.
Genel olarak okulla ilgili maceralarımız:
·         1. sınıfta eğer okula hergün gitmeyen velilerdenseniz -benim gibi - çoğu şeyden sonraları haberiniz olabiliyor. Mesela o gün yapılmış bir faaliyeti benim gibi veli toplantısında öğrenebilirsiniz.
-Ömer bugün ne yaptınız?
-Hatırlamıyorum ki anne, unuttum… gibi:)
Tabi ki bunları artık aştık. Artık “yeter Ömer anlatma!” desem de Ömer anlatmaya devam ediyor.
·         Okula çok fazla gitmenizi ben tavsiye etmem. En azından ben gitmedim. Sizi göremeyen çocuk sorunlarını kendi halletmeyi, tek başına ayakta durabilmeyi daha kolay öğrenir. Okul evimin karşısında olduğu halde çok tedirgin olduğum günler olmuştur. Okula gidene kadar üzerinden ayırmazdım gözlerimi. İlk günler çok çekingenlikleri olmuştu. Okulun kapısından girmeye bile çekiniyordu. Bir de çok yaramaz çocuklarla az kavgalar etmedi Ömer, içim az sızlamadı yani. Ama bu sene çok daha iyi geçiyor.·  Birşey olduğunda öğretmene söylemekten çekinmemeliler. Gerçi bazı öğretmenler çocukları sindirmekte çok maharetli. Ama ne yapsınlar o kadar çocukla uğraşmak hiçte kolay değil. 
İlkokuma-yazma-el yazısı ile ilgili maceralarımız: Birkeç senedir okullarda el yazısı ile okuma-yazma öğretilmeye başlandı. Yazmayı öğrenirken çocuklar bayağı zorlanıyor. Hatta ben bile bilmiyormuşum el yazısını dediğim olmuştur. Defter olarak kılavuz çizgili yazı defteri kullanılıyor. İlk duyduğumda “acaba ne ola ki?” demiştim. El yazısını rahat yazabilmek için çizgilendirilmiş bir defter. Benim tavsiyem bu defteri fazla kenarları-köşeleri süslenmiş birşey almayın. Zaten okula yani başlamış bir çocuğun yeterince dikkati dağınık oluyor, bir de süslemeler işin içine girdi mi o dikkat pek kolay toparlanmıyor. Aldıysanız da bir dahaki defterini öyle almayın derim ben. Artık bu sistemde fiş yok. Ses temelli cümle yöntemi. Bu yöntemde harflerin ismi ses olarak söyleniyor. Mesela k harfinden bahsediliyorsa “ka, ke, ki” diye öğretilmeye çalışılıyor. Harfin yanına bizim zamanımızdaki gibi “e” getirilmeden söyleniyor, yalnız sesi veriliyor. Bu sistemle çocuklar okumaya çok daha erken başlıyor. Okumaya aralık-ocak ayı gibi geçiliyor. Hatta en problemli çocuklar bile yıl sonunda okumaya geçmişti bizim sınıfta.  El yazısında biz de çok zorlandık. Bilhassa eli çok ağırdı Ömer’in. Harfleri sanki hayvancık çiziyormuş gibi yazdırmaya çalıştım. Mesela a harfini yazarken
-öndeki bağlama yeri için “hadi atın saçını çizelim”
-yuvarlak kısım için “hadi kafasını çizelim”
-son kısım için “hadi kuyruğunu çizelim” diyerek yazdırmaya çalışıyordum. Bu metodu da ben uydurdum:) Ama gene de yazma kısmı epey zordu. 5 satır için saatlerce beklemek sabır istiyordu          İnternetten de ulaşabileceğiniz pekçok kaynak var. Word için hazırlanmış el yazısı fontunu bulup, indirebilirsiniz. Eğer çocuğunuz bilgisayarda vakit harcamayı seviyorsa, böylece Word’de çocuğunuz el yazısı yazabilir. Görsel olarak harflerin yazılışını bu şekilde de farketmeden öğrenebilir. Gene internette el yazısı çocuk hikayeleri bulabilirsiniz. El yazısı olmayan hikayeleri de bu font yardımıyla el yazısına dönüştürebilirsiniz. Çeşitli öğretmen forumlarından birsürü okuma-yazma powerpoint sunum dosyalarına ulaşabilirsiniz. Oyunla okuma yazma öğreten eğitici-öğretici siteler de aradım. Maalesef bu tip bir site bulamadım. Yabancılarda örneklerini çok gördüm. Ama bizde oyunla okuma yazma öğreten bir site bulamadım, bu da eksikler arasında.  Gökhan Şen’in çıkarmış olduğu bir cd var. Mesela benim bu cd’den Ömer okumaya başladıktan sonra haberim oldu ve faydalanamadık. İşte şimdi siz bizden bir adım önde başlayacaksınız. Bu cd alınırsa okumaya çok yararı olacağını düşünüyorum. Dinler dinlemez zihinde kalıyor ve tekrarlanmaya başlanıyor. Okumayı öğrenmek çok daha eğlenceli bir hal alıyor.
Bence bu tip eğitici-öğretici çalışmaların daha fazla reklamının yapılması sağlanmalı. ·         Daha 1. sınıfta okuduğunu anlama ve anlatma öğretilmeye başlanıyor. “Kitabın konusu nedir, anafikri nedir?” gibi sorular cevaplandırılıyor. Yani eskisi gibi değil. Çocuğa çok daha fazla şey verilmeye çalışılıyor. Ben bıkacağından çok korkmuştum Ömer’in. Az daha unutuyordum. 1. sınıf çocuklarının devamlı birşeyler kaybetmesi meşhurdur. Silgi ve kalemtraşını kalem kutusuna iple bağlayarak bundan kurtulmuştuk. Hatta babası kalemtraşı matkapla deldi ipe geçirebilmek için. Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Aslında başlarken bu kadar uzun bir yazı olacağını düşünmedim. Ama yazdıkça aklıma birşeyler geldi. Türkiye sınırlarında yaşayan bir veli ve öğrencinin hayat tecrübelerini okudunuz. Umarım yazdıklarımdan siz de faydalanırsınız. Tecrübeler benim için çok önemli. Geçen sene internette böyle bir yazıyı bulmuş olsaydım, Amerika’yı yeniden keşfetmek zorunda kalmayacaktım:)"
                        


13623 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
OKU-ÖĞREN
OYUNLAR
ÇARKI FELEK OYNA

KUTU OYNA
KART OYNA

CANLI DERSE BAĞLAN

E-ÖĞRENME
Günün Dersi
EBA TV İZLE

ALİM ÇOCUK
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam113
Toplam Ziyaret1128647
Atatürk Köşesi

Site Haritası